10. Assassin's Creed Mirage
Oyun serinin köklerine başarılı bir dönüş yaparak keyifli bir deneyim sunuyor. Hikaye, Bağdat şehrinde hareket eden karakter Basim'in, bir sonraki hedefini bulma çabalarını merkeze alarak, Assassin's Creed markasının temellendiği gizlilik görevlerine yeni bir bakış açısı getiriyor.
Oyun, basit ve odaklı tasarımıyla dikkat çekiyor, önceki yıllarda görülen daha büyük şehirlerden ve karmaşık ortamlardan bir adım geri atmış gibi görünüyor. Ancak, seriye olan genişleme göz önüne alındığında, Mirage'ın yenilikçi bir oyun deneyimi sunduğu belirtiliyor.
Ancak, değerlendirme, kahramanın, düşmanların ve ana hikayenin kalitesinde bir düşüş olduğunu ve hikayenin uzun süre akılda kalıcı olmayabileceğini öne sürüyor. Buna rağmen, "gizlilik" öğesinin başarılı bir şekilde geri döndüğü vurgulanarak, oyunun genel olarak olumlu bir izlenim bıraktığı belirtiliyor.Suikastçılar olarak odaklanmanın Mirage'ı serinin değerli bir eklemesi yaptığını belirterek sona eriyor.
9. Assassin's Creed Unity
Önceki oyunlardan farklı olarak, Black Flag'in korsan kahramanı Edward Kenway'in deneyiminden sonra gelen Unity'nin, serinin orijinal temasına bir adım daha yaklaştığı ifade ediliyor. Unity, Xbox One ve PlayStation 4 için yayınlanan ilk Assassin's Creed oyunu olarak grafikleri ve NPC'leriyle dikkat çeken bir oyun olarak tanımlanıyor.
Ancak, oyunun ilk çıkışının zorlu bir yolculuk olduğu belirtiliyor. Hatalar, bozukluklar ve çok karmaşık bir harita, bazı oyuncuların oyunu terk etmelerine neden olmuş. Bununla birlikte, oyunu deneyimleyenlerin Fransız Devrimi temalı etkileyici bir hikaye yaşadıkları vurgulanıyor. Oyunun çok yönlü suikast seçenekleri ve yenilenen hareket kabiliyetleri ile dikkat çektiği ve Notre Dame gibi mekanların sadece manzarasını izlemek gibi denemeye değer olduğu belirtiliyor.
8. Assassin's Creed Revelations
Assassin's Creed serisinin üçlemenin son oyunu olan "Assassin's Creed: Revelations"ın değerlendirmesi. Oyun, Altair Ibn-La-Ahad ve Ezio Auditore'nin hikayelerini sonlandırdığı ve serinin ilk dönemine bir veda niteliği taşıdığı belirtiliyor. Den Defense gibi pek hatırlanmayan ekstralarına rağmen, oyunun akılda kalıcı ve heyecan verici olduğu ifade ediliyor.
Revelations'ın İstanbul'un çatılarında koşma ve Leonardo Da Vinci ile vakit geçirme gibi çeşitli heyecan verici maceralara ev sahipliği yaptığı belirtiliyor. Ezio ve Altair'in yaşlılık dönemlerinde geçen bu final öyküsünün, geçmişe bir saygı duruşu ve geleceğe umutlu bir bakış içerdiği ifade ediliyor. Bu, karakterlerin macera dolu hayatlarını ve öğrendiklerini göstererek, oyunculara serinin ilk dönemine veda etme fırsatı sunduğu vurgulanıyor.
7. Assassin's Creed Brotherhood
Assassin's Creed serisinin bir oyunu olan "Assassin’s Creed Brotherhood"un değerlendirmesi Oyun, Ezio Auditore da Firenze'nin hikayesini devam ettirirken, aynı zamanda serinin en sevilen kahramanlarından biri haline geldiğini ifade ediyor.
Oyunda, Assassin's Creed 2'ye kıyasla daha büyük bir Roma ve kırsal bölgelerin bulunduğu belirtiliyor. Ayrıca, AC 2 ile tanıtılan yeni mekaniklerin geliştirildiği ve oyuncuların yüzme, mülk yönetimi, ateşli silahlar ve müttefikler gibi özellikleri deneyimleyebileceği belirtiliyor. Ezio'nun hikayesinin, cazibe, zeka, dram ve güncellenmiş dövüş mekanikleri ile dolu olduğu ve oyuncuların agresif bir savaş suikastçisine dönüşebildiği vurgulanıyor.
Aynı zamanda, seride çok oyunculu oynanış sunan ilk oyun olduğu ve oyuncuların Tapınakçılar'ın yerine geçerek en iyi suikastçı veya avcı olma mücadelesine girebildikleri ifade ediliyor. Selefi kadar devrimsel olmayabilir, ancak hala birçok kişi tarafından en iyi oyunlardan biri olarak görülüyor.
6. Assassin's Creed Valhalla
Assassin's Creed Valhalla oyununun değerlendirmesi.Oyun, "Origins" gibi tekerleği yeniden icat etmediği, ancak bazı önemli değişiklikler yaptığı belirtiliyor. Çatışmaların daha ağır ve etkili hale geldiği ifade ediliyor, geleneksel yan görevlerin yerini dünya etkinliklerinin aldığı ve keşfin daha organik hale geldiği vurgulanıyor. Ayrıca, ganimet miktarının azaltıldığı, bu sayede oyuncuların organize etme ve elemeye odaklanmalarının teşvik edildiği, ödüllerin ise daha değerli hissettirdiği belirtiliyor.
Eivor karakteri, Assassin's Creed serisinin en sevilen karakteri olmayabilir, ancak hikayesinin ilgi çekici olduğu ve serinin şimdiye kadar gördüğü en iyi tarihi fantezi ve mitoloji karışımını sunduğu ifade ediliyor.
5. Assassin's Creed Syndicate
Assassin's Creed oyunlarının genellikle kahramanları kadar mekanlarıyla da tanımlandığı belirtiliyor. "Syndicate"in 19. yüzyıl Viktorya dönemi Londra'sının, sanayileşmenin sancıları içindeki atmosferiyle serinin en akılda kalıcı mekanlarından biri olduğu ifade ediliyor. Fabrikaların etrafında gizlice dolaşmak, at arabalarını sokaklarda yarıştırmak ve Karındeşen Jack ile savaşmak gibi unsurlar, oyunu fantastik olmasına rağmen gerçekçi hissettiren bir ortam içine yerleştiriyor.
Ayrıca, paragrafta, oyunun atmosferine katkıda bulunan Austin Wintory'nin müziğine vurgu yapılıyor. İkiz kahramanlar Jacob ve Evie Fry'ın kendi müziklerinin bile olduğu belirtiliyor ve bu müziklerin, Syndicate'in dünyasını tutarlı kılan küçük dokunuşlardan biri olduğu ifade ediliyor. Aynı zamanda, oyunun dövüş mekaniklerine yapılan olumlu bir atıfta bulunularak, bastonla etkili bir şekilde dövüşme özelliğinin vurgulandığı belirtiliyor.
4. Assassin's Creed II
Oyunun başarılarından biri olarak, sadece formülün işe yaradığını kanıtlamakla kalmayıp aynı zamanda bir devam oyununun nasıl fark yaratabileceğini gösterdiği belirtiliyor. AC II'nin suikast görevlerini daha dinamik hale getirdiği ve hedeflere yaklaşma konusunda daha fazla esneklik, saklanma veya dikkat dağıtma seçenekleri ile daha iyi dövüş mekanikleri sunduğu ifade ediliyor.
Yeni yer altı mahzen görevlerinin parkur becerilerini test etme imkanı sağladığı, evlerin geliştirilebileceği ve oyunculara koleksiyon ve para toplama motivasyonu verdiği belirtiliyor. Ayrıca, oyunun, herkesin sevdiği karakterlerden biri olan Leonardo da Vinci'nin yeni silah ve teçhizatlarını ekleyerek oynanışı taze tuttuğu ifade ediliyor.
Tüm bu değişikliklerin, serinin en iyi kahramanı olarak kabul edilen Ezio Auditore'da Firenze'nin tanıtıldığı, Rönesans İtalyası'nda geçen iyi tasarlanmış bir hikaye ile günümüz hikayesine anlamlı eklemelerle birleştiği belirtiliyor. Hem Papa'yla mücadele etme hem de başka bir dünyadan gelen bir tanrının Ezio aracılığıyla günümüzde Desmond'la iletişim kurma gibi iki zaman çizgisinin birleştirildiği vurgulanıyor.
3. Assassin's Creed Odyssey
Oyunun, seriyi tanıtan "Origins" ile getirilen dövüş mekaniklerini ve rol yapma oynanışını alıp Antik Yunan dönemine, özellikle Atina ile Sparta arasındaki savaş yıllarına taşıdığını belirtiyor. Oyunun capcanlı ve devasa olduğu, seride görülen en muhteşem manzaralara sahip olduğu ve deniz savaşlarını uzun bir aradan sonra tekrar sunduğu ifade ediliyor.
Ayrıca, oyunun "Aranıyor" sistemine yeni bir bakış açısı getirdiği, oyuncuların neredeyse tüm bölgelerde arandığı ve bu sayede gerilim dolu kovalamacalara başlayabildikleri belirtiliyor. Uzun süren yapımın sürükleyici hikayesi ve 60 saatten uzun süren yan görevleri olduğu ifade ediliyor. Bu sayede oyunun bitirilmesine rağmen yaşamaya devam eden bir dünya sunuluyor, oyuncuların Yunan şehirlerinde uzun süre koşturabilecekleri vurgulanıyor.
2. Assassin's Creed Origins
Oyunun, seride bir dönüm noktası olarak öne çıktığı belirtiliyor. Assassin's Creed'i gizlilik odaklı bir aksiyon-macera oyunundan, açık dünyaya sahip bir rol yapma oyununa çevirdiği ifade ediliyor. Tarihi temanın dışında bırakılırsa, Origins'in genel olarak başarılı bir Assassin's Creed oyunu olduğu belirtiliyor.
Oyunun hikayesinin, çocuklarının cinayeti için adalet arayışında olan ve sonunda Assassin's Brotherhood örgütüne şekil veren Bayek ve Aya'nın etkileyici ve sert olduğu ifade ediliyor. Antik Mısır dünyasını keşfetmenin büyük bir keyif olduğu ve oyunun ilerleyen mekaniklerinin sonraki oyunlarda iyileştirilmiş olsa da yağma tabanlı ilerleyiş ve aksiyon RPG tarzında dövüş mekanikleriyle seriyi ayağa kaldırmak için gerekli niteliklere sahip olduğu belirtiliyor.
1. Assassin's Creed IV Black Flag
Oyunun, suikastçi kahramanların yerine önce korsan, sonra suikastçi olan bir karakteri tanıttığı belirtiliyor. Karayipler'deki devasa bir sandbox haritası, hazineler ve çeşitli aktivitelerle dolu adalar, vahşi hayvan avlama ve zıpkınlama gibi özelliklere sahip bir yükseltme sistemiyle dikkat çektiği ifade ediliyor.
Oyunun denizcilik fikrini temel alarak, deniz savaşlarını temel alan bir deniz macerasına dönüştürdüğü vurgulanıyor. Talihsiz ticaret gemilerini avlama, denizde seyreden diğer korsanlara karşı koyma, düşman gemilere saldırma gibi denizcilik temalı aktivitelerin oyunculara büyük bir özgürlük sağladığı belirtiliyor. Karadan denize etkileyici ve kesintisiz geçişin, oyunculara düşman gemileri etrafında manevra yapma veya gemiden gemiye atlamak gibi özgürlükler tanıdığı ifade ediliyor. Assassin's Creed Black Flag'in sadece serinin en iyi oyunlarından biri olmakla kalmadığı, aynı zamanda en iyi korsan oyunlarından biri haline geldiği belirtiliyor.
